TÜSİAD Başkanı Orhan Turan: Kamu harcama reformu için 3 adım atılmalı
Koç Üniversitesi ve TÜSİAD ortaklığı ile oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu’nun (EAF) “2025 Yılında Türkiye Ekonomisi” başlıklı konferansı gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜSİAD Başkanı Orhan Turan son bir buçuk yılda Merkez Bankası rezervleri ve cari açık anlamında pek çok başarı elde edildiğini belirterek “Ancak şimdi daha zorlu bir süreç başlıyor. Hedeflenen seviyelere ulaşabilmemiz için bütüncül bir bakış açısıyla hareket ederek para politikasını daha uyumlu bir mali politika ve yapısal reformlarla desteklememiz gerekiyor” dedi.
Turan, ciddi bir kamu harcama reformu yapılması için atılacak 3 adımı şöyle sıraladı: “Ekonominin etkin işleyişine katkısı olmayan kamu harcama kalemlerinde ciddi tasarrufa gidilmesi; ekonominin etkin işleyişine destek verecek olan eğitim, teknoloji, üretimin yeniden yapılandırılması gibi alanlarda kamu kaynaklarının artırılması; sosyal devlet sorumluluğunun doğrudan, açık ve şeffaf uygulanan bir sosyal politika ile yerine getirilmesi.”
Açılışın ardından konferans Hande Demirel’in moderatörlüğünde gerçekleşen “2025 Yılında Türkiye Ekonomisi” paneli ile devam etti. Oturumda TÜSİAD Baş Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara ve Emekli Hazine Müsteşar Yardımcısı Hakan Özyıldız konuşmacı olarak yer aldı. Gizem Öztok Altınsaç sadece para politikası üzerine oturan bir programdan ziyade daha kapsamlı ve içinde reform adımları barındıran bir yapılanmaya ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.
Mart ayında TÜSİAD Rekabet Gücü Endeksi’ni yayınlamaya başlayacaklarını hatırlatan Öztok Altınsaç, “Umuyorum hem politika önerileri açısından hem de süreci doğru analiz edebilme açısından önemli bir açığı kapatıyor olacağız” dedi.
Prof. Dr. Selva Demiralp ise “2024 yılında üniversite bünyesinde yapmaya başladığımız hane halkı enflasyon beklenti anketi, enflasyonun ineceğine hane halkının pek ikna olmadığını gösteriyor. Buradan yola çıkarak enflasyon beklentilerini düşürmenin temel şartının enflasyonu düşürmek olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
“Yapısal değişiklik olmadan harcamaları kısmak zor”
Prof. Dr. Hakan Kara ekonomi politikalarının ödemeler dengesi krizi riskini önemli ölçüde azalttığını ancak enflasyonla mücadelede yeterince başarılı olamadığını kaydetti. Kara, bunun temel nedenlerini parasal sıkılaştırmaya geç başlanması ve bütçe harcamalarının kısılamaması olarak açıkladı. Emekli Hazine Müsteşar Yardımcısı Hakan Özyıldız da yapısal değişikliklere gidilmediği sürece, bütçede harcamaları hızlıca ayarlayabilecek esneklik bulunmadığını vurguladı.
