ABD’deki muhtemel TikTok Yasağında kritik eşik geçildi
Çin merkezli sosyal medya platformu TikTok, ABD Yüksek Mahkemesi’nin aldığı kritik bir kararla, ülkede yasaklanma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Karara göre, TikTok’un ana şirketi ByteDance, uygulamanın ABD operasyonlarını devretmediği takdirde, TikTok’un ülkede tamamen erişime kapatılması mümkün hale gelecek. Mahkeme, bu düzenlemenin Amerikan ulusal güvenliğini korumak adına atılmış bir adım olduğunu ve anayasal açıdan geçerlilik taşıdığını vurguladı. Ancak bu süreçte uygulamanın kaderine ilişkin birçok soru işareti gündeme taşındı.
Yüksek Mahkeme, 19 Ocak 2024 itibarıyla yürürlüğe girmesi planlanan yasayı, ulusal güvenlik gerekçesiyle onayladı. Karara göre, TikTok’un Amerikalı kullanıcılar tarafından erişilebilir olmasının tek yolu, platformun kontrolünün yabancı olmayan bir şirkete devredilmesi. Bununla birlikte, kararın yürütülmesi ve yasanın nasıl uygulanacağı konusu hâlâ belirsizliğini koruyor. Söz konusu düzenlemenin, TikTok’un veri güvenliğiyle ilgili uzun süredir tartışılan endişeleri gidermek amacıyla oluşturulduğu belirtiliyor. Öte yandan, bu kararın uygulanabilirliği ve siyasi etkileri tartışılmaya devam ediyor.
Yasanın uygulanması ertelenecek mi?
ABD hükümeti tarafından alınan bu kararın siyasi sonuçları, mevcut yönetim ve göreve yeni başlayacak olan başkanlık dönemi arasında bir geçiş sürecine denk gelmiş durumda. Beyaz Saray Basın Sekreteri Karine Jean-Pierre, yaptığı açıklamada, yasanın uygulanmasına ilişkin sorumluluğun büyük ölçüde yeni yönetime devredileceğini belirtti. Bu durum, TikTok’un geleceğine ilişkin belirsizliği daha da artırmış görünüyor. Buna karşın, mevcut yönetimden yetkililer, yasanın yürütülmesinin zaman alacağını ve sürecin adım adım ilerleyeceğini ifade etti.
Adalet Bakanı Merrick Garland, mahkeme kararını memnuniyetle karşılayan bir açıklama yaptı. Garland, bu düzenlemenin Çin hükümetinin TikTok’u bir ulusal güvenlik tehdidi olarak kullanmasının önüne geçeceğini savundu. Ancak, bakan yardımcısı Lisa Monaco, yasanın etkili bir şekilde uygulanmasının süreklilik gerektiren bir süreç olacağını dile getirdi. Bu açıklamalar, kararın uygulanması konusundaki netliğin hâlâ oluşmadığını gösteriyor. Bu belirsizlik ortamında TikTok’un kendi stratejik hamlelerini nasıl şekillendireceği ise merak konusu.
TikTok, bu süreçte yasal ve teknik hazırlıklarını sürdürüyor. Şirket yetkilileri, yasanın yürürlüğe girdiği takdirde, ABD’deki operasyonlarını durdurmaya hazır olduklarını ifade ediyor. Bunun yanı sıra, ByteDance’in TikTok’u satma veya devretme yönünde bir planının olup olmadığı henüz kesinleşmiş değil. Özellikle Çin hükümetinin bu tür bir satışa yeşil ışık yakıp yakmayacağı büyük bir soru işareti olarak gündemde duruyor. Tüm bu faktörler göz önüne alındığında, uygulamanın geleceği üzerindeki belirsizlik giderek daha karmaşık bir hal alıyor.
TikTok’un verilerini ABD’de barındıran Oracle ve uygulama mağazaları gibi kilit oyuncular, bu süreçte sessiz kalmayı tercih ediyor. Apple ve Google gibi teknoloji devleri, TikTok’un ABD operasyonlarına ilişkin soruları yanıtsız bırakmış durumda. Bu durum, yasanın uygulanmasıyla ilgili pratik zorlukların büyüklüğüne işaret ediyor. TikTok’un olası bir yasak durumunda hizmet sağlayıcıları ve altyapı destekçileriyle ilişkilerinin nasıl şekilleneceği de henüz bilinmiyor.
ByteDance’in TikTok’un ABD operasyonlarını satması, yasanın gerekliliklerini karşılamak için en olası senaryo olarak değerlendiriliyor. Bununla birlikte, Çin hükümetinin geçmişte yaptığı açıklamalar, böyle bir satışın kolay olmayacağını gösteriyor. Çin yetkilileri, TikTok’un stratejik bir varlık olduğunu vurgulayarak, bu tür bir devir işlemine karşı olduklarını belirtmişlerdi. Buna rağmen, son günlerde bazı kaynaklar, ByteDance’in olası bir satış anlaşması için hazırlık yapabileceğine dair spekülasyonlar ortaya koyuyor.
ABD hükümetinin bu süreçte TikTok’a yönelik baskısını artırmış olması, sosyal medya devinin politik ve ticari stratejilerini derinden etkiliyor. Son dört yıldır süregelen bu mücadelenin sonunda, TikTok’un yasal yollarını tükendiği görülüyor. Ancak uygulamanın tamamen yasaklanması ya da satılması gibi kritik kararların ne zaman ve nasıl alınacağı konusunda kesin bir takvim yok.
