Hyundai kullanıcıları şokta, 145 bin araç geri çağırıldı
Güney Koreli otomotiv devi Hyundai, ABD
pazarındaki 145 bin elektrikli aracını geri çağırıyor. Geri çağırma
işlemi, 2022-2025 model yıllarındaki bazı IONIQ 5
ve IONIQ 6 modelleri ile birlikte, Genesis GV60,
GV70 ve G80 elektrikli varyantlarını kapsıyor. ABD Ulusal Karayolu
Trafik Güvenliği İdaresi (NHTSA), bu araçlardaki entegre şarj
kontrol ünitelerinin hasar görmesi nedeniyle 12 voltluk akünün
düzgün şarj edilmediğini ve bu durumun motor gücünü kaybetmesine
neden olabileceğini açıkladı.
NHTSA’nın açıklamasına göre, söz konusu arızalar, sürüş
esnasında motor gücünün tamamen kaybolmasına yol açabiliyor. Bu da,
araçların aniden durmasına neden olarak ciddi güvenlik riskleri
yaratabilir. Arızanın, araçların elektrikli sistemlerine entegre
edilmiş olan şarj kontrol ünitelerinden kaynaklandığı belirtiliyor.
Bu üniteler, 12 voltluk aküye enerji sağlamakla yükümlü, ancak
hasar görmeleri durumunda akü şarj olamıyor ve motor gücü
kayboluyor.
Hyundai kullanıcıları şokta, 145 bin araç geri
çağırıldı
Hyundai ve bağlı markalar Kia ve Genesis, daha
önce mart ayında benzer bir sebepten ötürü toplamda 147.110
elektrikli aracını geri çağırmıştı. Bu olay, otomotiv dünyasında
önemli bir hatırlatma olarak dikkat çekiyor. Elektrikli araçların
hızla popülerleştiği günümüzde, batarya ve elektrikli sistemlerin
güvenliği, otomobil üreticileri için büyük bir öncelik taşımaya
devam ediyor.
Hyundai, şu anki geri çağırma işlemiyle ilgili
olarak araç sahiplerini bilgilendiriyor ve gereken teknik
düzeltmeleri yapacaklarını duyurdu. Geri çağırma işlemi kapsamında,
etkilenen araçların şarj üniteleri yenilenecek veya onarılarak
araçların güvenli bir şekilde kullanılmasına olanak tanınacak.
Bu geri çağırma, Hyundai’nin güvenlik
standartlarını ne kadar ciddiye aldığını bir kez daha gözler önüne
seriyor. Otomotiv endüstrisi, elektrikli araçların artan
popülaritesinin beraberinde getirdiği yeni güvenlik ve teknik
zorluklarla başa çıkmaya devam ediyor. Geri çağırma sürecinin hızla
tamamlanması ve araç sahiplerine en kısa sürede çözüm sunulması,
Hyundai’nin bu konuda ne kadar ciddi olduğunu gösterecek.