Türkiye’de 83 bin 600 yabancı firma üretim ve ticarette faaliyet gösteriyor
Bu yıl ikincisi düzenlenen İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Liderler Zirvesi’nde konuşan Bolat, bunların istihdamdaki payının yaklaşık 1,2 milyon, ihracattaki paylarının da yaklaşık 100 milyar dolar olduğunu söyledi.
Şu anda Türkiye’de 83 bin 600 yabancı firmanın üretim ve ticarette çalışmakta olduğunu hatırlatan Bolat, toplam 270 milyar doların 2002 yılından bu yana Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırım olarak girmiş bulunduğunu açıkladı.
“Son birkaç yıldır yapay zekanın nasıl önem kazandığını gördük ve dijital dünyanın şu anda 3’te 1’ine hükmediyor. 2-3 sene sonra yapay zeka belki de dijital dünyanın tamamına egemen olacak.” diyen Bolat, şöyle devam etti:
“Ticaret Bakanlığı olarak ülkemizin teknolojik dönüşümünü sağlayacak ihracat kapasitesini artıracak çalışmaları uygulamaktan sorumluyuz ve bu alanda çalışıyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı ticaretin yüzyılı yapmak üzere Cumhurbaşkanımızın çizdiği vizyon kapsamında yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı artırarak dış ticaret açığı ve cari açığımızı sürdürülebilir bir şekilde azaltma hedeflerimiz doğrultusunda dengeli bir ekonomik büyüme ve halkımızın refahının artmasını sağlamak üzere çok büyük gayretlerle çalışmaktayız.”
Bolat, “Türkiye etrafındaki sıcak savaşların tam merkezinde, ortasında yer aldığı için bölgesel güvenlik ve ekonomik istikrar açısından da daha da zorlu bir süreçle karşı karşıya kaldık ve bu süreç devam ediyor.” yorumunu yaptı. Bakan Bolat, şunları kaydetti:
“2023 yılında dünya ekonomisi sadece yüzde 3,3 büyüyebildi ortalama olarak. 3,3 büyük bir büyüme gibi gözükmekle beraber batılı ülkelerde dünya ekonomisinin yarısını oluşturan ABD ve Avrupa ülkelerinde bu oran daha düşüktü. Çin, Hindistan gibi ülkeler büyüme ortalamasını yukarı çektiler. Dünyada 2000-2019 yılları arasında büyüme ortalaması yüzde 3,7 yıllık olarak. 2023 yüzde 3,3 bu yıl yüzde 3,2 gelecek yılda yüzde 3,2 veya yüzde 3,3 tahminleri yapılmakta bunun anlamı durgun bir ekonomik büyüme süreci içindeyiz ve buna göre hareket etmek zorundayız.”
Bolat, dünya ihracatının yüzde 4,8 küçüldüğünü belirterek, “Bu şartlar altında biz ticaret yapabildik ve ihracatımızı artırmayı başarabildik. 2024 yılı için dünya ticareti için beklenen artış oranı yüzde 2,7 birkaç ay sonra kesin veriler ortaya çıkar.” diye konuştu.
Bolat, dünyadaki savaşlar, jeopolitik gerginlikler, enflasyonla mücadele, durgun bir ekonomik büyüme ve oldukça düşük bir ticaret artışı karşısında Türkiye’nin kararlılıkla uyguladığı ekonomi programının makro göstergelerinin hemen hemen birçoğunda olumlu sonuç vermeye devam ettiğinin altını çizdi.
Salgında dahi Türkiye ekonomisinin büyüme performansını sürdürmeyi başardığını belirten Bolat, “Salgın yılı olan 2020’de yüzde 1,9 büyüyerek dünyada büyüme sıralamasında ilk üçün içinde yer alabildik.” dedi.
“Aktif çalışan sayımız 11,5 milyon kişi artarak 32 milyon 800 bine ulaştı”
2002 yılında Türkiye’deki toplam istihdam sayısının 21 milyon 300 bin kişi olduğunu kaydeden Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu anda aktif çalışan sayımız 11,5 milyon kişi artarak toplamda 32 milyon 800 bine ulaştı. Sadece 2024 yılında, son bir yılda 1 milyon 250 bin kişi yeni istihdam, iş imkanları buldu. İhracatımızda ve hizmetler ihracatımızda hem mal hem hizmetler ihracatımızda son 22 yılda 7,5 kata varan artış sağladık. Son bir yıl itibarıyla kasım-kasım arasında toplam ihracatımız 261 milyar 400 milyon dolara yükseldi. Geçen yılı 255,6 milyar dolar mal ihracatıyla kapatmıştık. Üstüne yaklaşık 6 milyar dolar ilave mal ihracatı sağlamış durumdayız. Cari açığın büyük olması demek yatırımlarımızı tasarruflarımızla yeterince karşılayamıyoruz anlamına geliyor. Deprem, savaşın getirdiği enerji fiyatlarındaki şok artışlar ve salgın döneminden sonraki büyük çıkışla beraber cari açığımız artmıştı, 55,6 milyar dolardı yıllıklandırılarak.”
“2023 Mayıs ayında aradan 16 ay geçti ve eylül itibarıyla 46 milyar dolarlık iyileşme, yani cari açıkta azalış sağlandı.” diyen Bolat, “Türkiye cari açığı azaltarak daha fazla ihracat, daha az ithalatla mal ve hizmetler ihracatıyla döviz kazanıyor. Geçen yıl biz 255,6 mal ihracatından 106’da hizmet ihracatından 361,5 milyar dolar döviz kazanmıştık ve cari açığımız 45,5 milyar dolardı. Bu yıl yaklaşık 374-375 milyar dolar döviz kazanmış olacağız ve cari açığımız da 10 milyar dolar veya altında kalacak. Bu bir kere para ve kur döviz piyasalarında istikrar demektir.” değerlendirmesini yaptı.
Ticaret Bakanı Bolat, ihracattaki bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için katma değerli inovasyonlu marka değeri yüksek AR-GE ve bilgi ekonomisinin yoğun olduğu alanlarda ihracat yapılması gerektiğini belirtti.
Bolat, “Yüksek fiyatlı ihracat yapmak için yüksek katma değere sahip olmak lazım. Yüksek katma değerli ürün ihracatı yapabilmek için araştırma geliştirme, inovasyon, markalaşma ve bilgi ekonomisi katkılarının artırılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Orta yüksek ve yüksek teknolojili ürünlerin toplam ihracatına oranının yüzde 40’a ulaştığını, hedefin bunu 2028’de yüzde 50’ye yükseltmek olduğunu dile getiren Bolat, “Pek çok bilişim firmamızın inovatif ve yenilikçi adımlarla dünya devleri arasında yer almaya başladıklarını görüyoruz. Bilişim sektöründeki ihracatımız 2023 yılında 4,3 milyar dolara ulaşmıştı. 2024 yılının ilk 9 ayında ise 3,3 milyar doları aştık. Bu yıl hedefimiz 5 milyar dolar rakamına ulaşmaktır.” açıklamasında bulundu.
Bolat, bu sektörün büyüme oranı ve yıllar itibarıyla artan ihracatının dikkate alındığında gelecek yıllarda yazılım sektörünün, bilişim sektörünün, telekomünikasyon sektöründeki hızlı büyüme ve hızlı ihracat artışının devam edeceğini öngördüklerini kaydetti.
2028 yılında 7 milyar doları aşacaklarını ifade eden Bolat, “Türkiye bugün kendi savaş uçağını, savaş gemisini üretebilen, inşa eden konumda. İnsansız hava taşıtları, hava taşıtlarının aksam ve parçalarını ve her türlü makine ürünlerini imal edebilen yüksek katma değerli teknoloji ürünü üretebilen bir ülke olmayı başardık.” diye konuştu.
Özellikle savunma sanayisinin son yıllarda çok büyük bir ivme kaydettiğinin altını çizen Bolat, “Dünyada 11. sıradayız savunma üretiminde üretim hacmimiz 12 milyar dolar civarında ve ihracatımız geçen yıl 5,5 milyar dolardı. Bu yıl 11 ayda 5 milyar 750 milyon doları geçtik. Bu yılı 6,5 milyar dolarlık savunma sanayi ihracatıyla inşallah kapatacağız. Hedefimiz 2028 yılına kadar savunma sanayi ihracatımızı yıllık 12 milyar doların üzerine taşımaktır.” dedi.
Bolat, “Türkiye özellikle otomotiv sanayinde elektrikli yerli otomobili üreterek bu alandaki rekabet ve yarışta ben de varım demiştir. Türk Otomotiv Enstitüsü yıllık geçen yıl 35 milyar dolar ihracat yapmıştır. Bunun yaklaşık 15 milyar doları araç 20 milyar doları yan sanayi, yedek parça sanayi ürünleridir.” dedi.
Bu sene 37-38 milyar dolarla, otomotiv sanayi ihracatını tamamlayacaklarını hatırlatan Bolat, elektrik ve elektronik alanındaki gelişmelerle birlikte tüm sektörler itibarıyla dünyadaki gelişmelere entegre olmakta daha hızlı teknolojik bir gelişim gösterildiğinin altını çizdi.
TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI) Genel Müdürü Mahmut Akşit ise “Yapay zeka veriye bağlı bir şeydir. O yüzden büyük veriyi kim kontrol ederse insanların hepsini de oraya doğru yönlendirebilir.” diye konuştu.
Veriyi kimin kontrol ettiğinin ve verinin yapay zekaya yüklenmesinin önemli olduğunu belirten Akşit, “Her veriyi yapay zekaya yüklediğiniz zaman o verinin bir kopyasını da o hizmeti size sunanlarla paylaşmış oluyorsunuz.” dedi.
Çalık Enerji Üst Yöneticisi (CEO) Temel Kotil de Türkiye’de çok ciddi oranda AR-GE’ye harcama yapıldığını, para aktarıldığını, bu sürecin çok yeni bir dünya olduğunu vurgularken şu anda işe yarayan bir yapay zekanın da gündemde yer aldığının altını çizdi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.